Köpek sahibi olmak için ciddi anlamda ön araştırma yapmak ve uzun soluklu düşünmek gerekir.

Nedense köpek sahibi olmak isteyenlerin çoğunluğunu; küçük çocuğunu sevindirmek, yalnızlığa çare, pet severler arasında sosyalleşme ya da insanlarla beşerî ilişkilerden hüsranı yaşamış kişilerin, özlemlerini giderme arzusu yaşayanlar oluşturur. Ancak köpeğin bir canlı olduğunu; köpekle başlayan bağın, bir çocuğun sürekli aynı oyuncaktan sıkılıp kenara atması veya sosyal yaşantısında sıkıntı ve huzursuzluk veren ilişkide, arkadaşını ya da yakınını defterden silip atmak gibi yaklaşımlarda bulunmamalı, insani ve de vicdani boyutta sürekliliği olmalıdır.

Muhtemelen köpeğin eve gelmesiyle mutlu birlikteliği, endişesiz ve sıkıntısız günlerin olacağı, fedakarlığınızdan şüphenizin olamayacağını ve köpeğin yaşantınızı renklendireceğini hayal edeceksinizdir. Oysa olasılıklar arasında en üzücü olanı; daha önce bir pet ile tecrübelenmemiş kişilerin köpekle ilişkiden, gösterilen fedakarlıktan, bakımın zorluklarından sıkılıp kolayca uzaklaşmak isteyebilmeleri hatta terk etmeleridir.

Nedeninin kaynağında bilgisizlik başı çekiyor. Yavru köpek sahibi olacakların yeterince araştırmaması, köpekle olan bağının güçlü olmamasını yaratıyor. Eğitiminin verilmemesi; istenmeyen davranışlarının düzeltilememesi kısacası sahiplenen kişinin total olarak kendinden kaynaklı hataları sonucunda, başta ki pembe hayaller, bir anda kabusa dönüşebiliyor.

Tabii ki hep böyle olacak diye bir kaide de yoktur. Çoğu köpek sahibine köpeğiyle aralarındaki ilişkiyi sorsanız; insanla olan ilişkisinden daha ötede, sağlam, güven verici, doyurucu, sadakatli ve huzurlu diyecek hatta kelimelerle ifade dahi edemiyorum şeklinde olacaktır.

Bu insanlar, bir köpek alıp hayatı boyunca ona bağlanan, onu seven, onun hijyenik ihtiyaçlarını dikkate alan, hastalıklardan koruyan, bir insan gibi olmasa da onun duyarlı bir yaratık olduğunu kavrayan, gerekli veteriner bakımını (aşılar vb.) yaptıran, gerekli ruhsatı alan, ayrıntılara (tasma, kayış, burunluk, yatak) dikkat eden kişilerdir. Dolayısıyla köpek edinmek, bir evde yaşayan bütün aile üyeleri tarafından uzun uzun düşünüldükten sonra alınması gereken bir karardır. Bu konuda tamamen duygusal bir seçim yapmaktan kaçınılmalıdır.

Bütün bunlar kulağa biraz kötümser gelebilir. Ancak derin kökleri olmayan bir coşkuyu hemen teşhis etmek, çeşitli kuruntulara kapılmaktan ve öngörülmeyen başarısızlıklara uğramaktan daha iyidir. İnsanlar genellikle birkaç gün geçtikten sonra, zamanlı zamansız havladıkları, halıları kirlettiği, koltukların ayaklarını kemirdiği için köpek yavrusundan bıkarlar. Köpek yavrularının muhtemelen aylarca halıları kirletecekleri, ayakkabıları ve mobilyaları kemirecekleri unutulmamalıdır. Ancak bir köpeğin sabırla nasıl eğitileceğini bilenler, sorunlarla karşılaşmadan bu zor dönemin üstesinden gelebilir ve kısa bir süre içinde, sorun yaratmayan, insana mutluluk ve neşe veren, uysal, zeki, sadık ve duygulu köpeklerin sahibi olabilirler.

 

Yavru köpek seçmek aslında zordur.

Köpek edinecek kişinin, kendi kişisel tercihlerine rağmen, köpeğin belirli bir ortama ya da belirli kişilerle birlikte yaşamaya nasıl uyum sağlayabileceğini dikkatle düşünmesi gerekir. Nitekim bir boxer yaşlı bir kadına uygun bir arkadaş olmaz; bir golden retriever mülkünü hırsızlardan korumak isteyen biri için doğru bir seçim değildir; bir Sibirya kurdu yani husky sıcak iklimlerde rahat edemez. Küçük, orta büyüklükte ve büyük köpekler vardır. Arka bacakları üzerinde duran bir İrlanda greyhoundu bir adamdan daha uzundur. St. Bernard en ağır köpeklerden biridir; Chihuahua en küçük ve en narin köpeklerden biridir. Yumuşak tüylü köpekler, fırça tüylü köpekler, uzun tüylü köpekler vardır. Hareket etme ihtiyacı fazla olan ve kısa yürüyüşlerle yetinebilen köpekler vardır. Bazı köpekler sıcağı tercih eder, bazıları soğuk iklimlerde daha iyi gelişirler. Sakin köpekler ve hareketli köpekler, sessiz köpekler ve havlayan köpekler vardır. Bütün bu özelliklerin yavru köpek seçimini estetik tercihler kadar etkilemesi gerekir.

Örneğin bir av köpeği için karar vermeden önce, eğer köpek bir apartman katında yaşayacaksa, günlük uzun yürüyüşlere çıkarılması, obez ve tembel olmaması, doğal canlılığını kaybetmemesi için haftada iki kez serbest bırakılması gerektiği, göz önüne alınmalıdır. Av köpekleri içinde ev hayatına en iyi uyum sağlayabilenler; cocker ve bassettir. Gene bütün terrierler, ayrıca poodle ve dachshund, apartman katlarına, teraslara ve seyahate iyi uyum sağlarlar. Öte yandan Alman shepherdi, boxer, Belçika shepherdi ve airedale, günlük yürüyüşlerin yanı sıra bir iç avluya ya da bir bahçeye ihtiyaç duyarlar.

Özetlersek; aile yapınız, fiziki ve sosyal yaşam koşullarınız, geliriniz, yaşınız kısacası gördüğünüz gibi tüm şartlar bir köpeği seçerken endeks oluşturmaktadır. Köpeğin ırkını dolayısıyla huyunu, özelliklerini, genetik sağlık problemlerini, bakım kurallarını öğrenmek birinci kuraldır. Sadece estetik tercihlerinize göre değil, kendi koşullarınız ve kriterlerinizle örtüşecek bir yavruyu düşünmelisiniz.

Yavru köpekler iki ya da üç aylık olduklarında satın alınabilirler. Dişi yavrular daha sevecendir, ancak altı ayda bir kızışma dönemine girerler. Evde tek köpek isteniyorsa, erkek köpeklerin tercih edilmesinin bir nedeni de budur. Ne var ki bu sübjektif bir karardır.

Biraz daha yaşlı, altı ya da sekiz aylık bir yavru köpek satın alınabilir. Bu yaştaki bir köpeğin aşıları yapılmış olmalıdır. Bir köpek yetiştirme kurumundan gelen yavru ve genç köpekler sevebilecekleri bir sahip beklerler. Yeni bir hayata uyum sağlamak onlar için sorun olmamalıdır.

Köpek satın almak kolaydır. Köpekler, yetiştiriciler, özel mağazalar tarafından satılabilir. Terk edilmiş ya da sahipsiz bir köpek edinmek de mümkündür. Kişinin köpek sahibi olmasını düzenleyen yasalar yoktur, ancak köpeğe kötü muamele edilmesini yasaklayan yasalar (fazla dikkate alınmayan ya da yeterince zorlayıcı olmayan) vardır.

Safkan ya da melez, ödül almış ya da daha mütevazi bir soydan gelen köpek, dünyaya sadık bir arkadaş olmak ve sevmek için gelir ve karşılığında sevilmeyi, korunmayı, benimsenmeyi bekler. Sahibinin moral değer farklılıklarını, fiziksel güzellik ya da kusursuz vücut hatları ile eş değerde görmesini istemez.

 

Hayatınıza bir köpeği yerleştirmeye hazır mısınız?

Bu soruda, köpek sahiplenen bireyler tarafından neredeyse hiç sorulmayan bir sorudur. Ne kadar hazırım? Evim ne kadar hazır, başkalarıyla yaşıyorsam onlar buna ne kadar hazır, ben ne kadar hazırım, maddi ve manevi olarak bunu yapabilecek miyim, maymun iştahlıyım ya da değilim... Bunların hepsini bilmek gerekir. Çünkü alacağınız, sahipleneceğiniz hayvan, bir tüketim aracı değildir. Bir canlı, bir yoldaş alıyorsunuz yanınıza. Düşünün ki ilişkiler bile 1-2 sene zor sürerken; siz bir canlıyla 10 -12 sene, hastalıkta ve sağlıkta beraber olacağınıza inanıyor ve karar veriyorsunuz. Çünkü siz, sevgilinizden ayrıldığınızda başka birini bulabilecek iken, o köpeği sokağa bıraktığınızda, gerçekten onun güzel bir hayat geçirme imkanını da yok ediyorsunuz. Bu yüzden, her açıdan hazır olduğunuza inanmadan, anlık hevesle lütfen ama lütfen köpek almayın, hediye olarak asla köpek almayın. Çünkü bunun sonunda her zaman en büyük travmayı, alacağınız köpek yaşayacaktır.

Bunun yanı sıra, maddiyat da köpek sahiplenirken çok önemlidir. Alacağınız cins ve ırka göre, alacağınız kuru mamanın cinsi değişecektir. Irkı nedeniyle ne kadar mama tüketeceğinin miktarı da maddi bir yükümlülük getirecektir. Ayrıca sahipleneceğiniz bir yavru köpek aşıları, iç ve dış parazit önleyicileri, diğer sağlık ve bakım ürünleriyle ortalamanın üstünde veteriner ve pet shop masrafları çıkartacaktır. Bununla beraber köpeğinize alacağınız oyuncaklar, ödül mamaları, ihtiyaç ürünleri hatta eğitim giderleri de unutulmamalıdır.

Diğer bir konu köpeğinizin yaşam alanı eviniz; sivri uçlu mobilyalar, çocuklu eve has yerlere dökülmüş ve yutma riski taşıyan küçük nesneler, komşu hassasiyeti, illaki bir süreliğine zarar görme riski taşıyan halılar ve sizin için değerli sayılabilecek objeler.

Lütfen köpek edinme isteğiniz hala devam ediyor ise; ilk olarak, hızlı bir şekilde okuyun ve bolca araştırın. Bunun için zaman yaratamıyorsanız hiç olmazsa çevrenizdeki köpek sahibi dostlarınızla sohbet edin ve desteklerini isteyin.

 

Ocak - 2017 Loulou Pet - kaynak, pet kütüphanesi, loulou blogger

 

 Bilinmesi gereken çoğu kavram içinde önceliğiniz, sahipleneceğiniz can için vicdani bir sorumluluk almak üzere olmanızdır. Safkan, melez, şecereli ya da barınaktan kurtarılmış bir köpek, köpekten öte can, “O” can yoldaşınız.